u yazı, 20’li yaşları çoktan geçmiş ve bilgisayar ve internet konularına çok da meraklı olmayan fakat araştıran, okuyan, yazan kişilerin başarılı bir şekilde blog dünyasına adım atmalarında yardımcı olmak için klavyeye alınmıştır.
           
Başarılı blog nedir: Sadece hit almak ya da google’da ilk sıralarda çıkmak bir başarı kabul edilebilir. Fakat bir blog yazarı için önemli olan diğer bir hususta sadık bir okur kitlesi oluşturmak. E-posta aboneliği ve blog takipçi sayısı bu hususta önemli birer göstergedir. Hiç görmediğiniz insanlarla (okurlarınızla) aranızda bir bağ oluşmasıdır. Okurlarınızda yazdığınız her yazıya karşı okuma iştiyakı oluşması ve en önemlisi dönüt olarak yorumlarınıesirgememeleridir. Sıfırdan başlayarak başarılı blog oluşturmak için yapılması gerekenlere maddeler halinde göz atalım.

  1. İstişare Edin: Blog açmadan önce aceleci davranmayın. Yeni doğmuş bir blogu heveslerinize kurban edip blog çöplüğüne atmayın.  Önce kendinizi, kendinize tanımlayın. İlgi alanlarınız, hobileriniz, insanlarla paylaşmak istedikleriniz neler? Bu sorulara cevap arayın. Tüm bunları tek başınıza yapmak yerine sizi yakından tanıyan (eşiniz, arkadaşlarınız, meslektaşlarınız) insanlar ile istişare etmek daha faydalı olabilir.
Bunu neden yapıyoruz? Çünkü başarılı blog oluşturmak rutin ve süreklilik isteyen bir iştir. Eğer yazmaktan, araştırmaktan zevk almayacağınız bir konuda yazmaya başlarsanız kısa bir süre sonra yazamaz hale gelir ve blog yazmaya son verirsiniz. Zaten blog yazmak ile ilgili her şey yolunda giderken zaman zaman “blogger tıkanması” yaşayacaksınız.  
Dikkat:Bu maddeyi birkaç saat içinde aceleci bir şekilde tamamlamaya çalışmayınız. Birkaç güne yayın ve kâğıt üzerinde bir taslak oluşturun.



  1. Platfom Seçimi: Blog yazmayı bu kadar popüler kılan herhangi teknik bilgi gerektirmemesi ve tamamen ücretsiz olmasıdır. Ücretsiz olarak blog açabileceğiniz birçok site bulunmakta. Bunlardan en çok öne çıkan ikisi Blogger veWordpress’tir. Wordpress mi blogger mı?  Blog yazmaya başlayanların en çok kafasını karıştıran konulardan biridir. Net bir cevabı yok! Kişisel nedenlere bağlı olarak cevap kişiden kişiye değişir. Ben ilk önceleri tercihimi wordpress’ten yana kullansam da daha sonra blogger’a taşındım. Google’dan araştırma yaparak daha sağlıklı bir karar verebilirsiniz.


  1. Alan Adı Seçimi (Blog adı, blog adresi): Alan adı sitenizin kimliği ve siber uzaydaki adresi olacak. Bu yüzden alan adı seçerken bloğunuzun muhteviyatını yansıtacak bir veya iki kelimeden oluşmasına dikkat etmelisiniz.
Alan adı seçmenizde size yardımcı olacak bir yöntem: 1. maddeyi uyguladıysanız blogunuzun konusu, sınırları ve ne üzerine olacağı belli olmuştur. Şimdi, 3 dakika içerisinde bunları en iyi anlatacak kelimeleri bir kâğıda alt alta sıralayın. Aklınıza gelen her kelimeyi yazın. Bu aşamada seçici davranmayın. Sonra bu kelimelere tekrar göz atın ve blogunuz için uygun olan kelimeleri veya bir araya getirdiğiniz kelime gruplarını seçin. Bu seçme işlemini en son birkaç alternatif kalınca kadar tekrarlayın. Artık blogunuza bir alan adı(isim, site adresi) belirlemiş oldunuz.
Şimdi uygulamaya geçelim: Platform seçimini (Blogger, Wordpress vs.) yapmış olmalısınız. Yani blog siteniz; blogadiniz.wordpress.com veya blogadiniz.blogspot.com şeklinde olacak. Blog adınızın devamında Wordpress.com ya da blogspot.com uzantısı ilkbaşta sizi rahatsız etmiş olabilir. Ama hiç endişelenmeyin dünya da bu şekilde 100 binlerce site var. Blogcular tarafından gayet normal karşılanan bir durumdur. Arama motorlarının da fazlasıyla aşina olduğu site adresleridir. Artık tek yapmanız gereken Blogger.com veya Wordpress.com adresine giderek hesap açmak ve ekrandaki yönergeleri izlemek. İkisinin de Türkçe dil desteği mevcut.

  1. Özgün İçerik Oluşturma: Bir blogun olmazsa olmazı özgün içerik oluşturmaktır. Yazdıklarınızda keşif yapmak zorunda değilsiniz ama var olan bir şeyi kendi cümlelerinizle anlatabilirsiniz. Ya da okuduğunuz bir kitabı, araştırdığınız bir konu hakkında okuduğunuz makaleleri sentezleyip bir yazı oluşturabilirsiniz. Bunların hepsi google için özgün olmak anlamına gelmektedir. Google orijinale hak ettiği sıralamayı verirken taklit ve kopyacıları da cezalandırmaktadır.
Yazılarınızı uzun uzadıya yazmayın.Eğer uzun olmak zorunda ise parça parça yayınlamanızı tavsiye ederim. Zaten yazılı olan her şeye karşı mesafesi olan bir milletiz. JO yüzden uzun yazılar okuyucu korkutur. Uzun olduğu için yazıyı okumaktan vazgeçer. Şahsen ben öyle yapıyorum.
Yazılarınızda samimi olun. Yazarken çok resmi ya da otoriter bir üslup kullanmayın. Okurun düşüncelerini açıklamaya teşvik eden bir tavır takının. Her şeyi bilmediğinizi yer yer okurun de bu konu hakkında ne düşündüğünü önemsediğinizi vurgulayın. Yani yoruma açık yazılar yazın.

  1. Blog Tasarımı: Blog tasarımı özgün olma adına önemli bir maddedir. Ama teknik alt yapısı olmayan, sadece blog yazarak kendini ifade etmek isteyen kişilere yönelik bu yazımda şunu diyebilirim. Tasarıma takılarak enerjinizi boşa harcamayın. Blogunuz kendini ispatlayana kadar google amcadan tema arayarak ve sitenizde tema deneyerek vakit kaybetmeyin. Tüm enerjinizi özgün, faydalı içerik oluşturmaya harcayın. Ücretsiz blog sağlayan sitelerin zaten size sunduğu çeşit çeşit tema mevcut.
Peki, başlangıç için temam nasıl olmalı? Başlangıç için gözü yormayan açık renkleri olan, okuma kolaylığı sağlayan, navigasyonu karışık olmayan bir tema ile başlayabilirsiniz. Zaman içinde gerek ücretsiz temaları düzenleyerek, gerek ücretli  tema satın alarak bu maddeyi halledebilirsiniz.

  1. Planlı ve Programlı Olun: İlk blog sitenizi oluşturdunuz ve ilk yazınızı yayınladınız. Bir şeyler üretmenin ve bunu insanlarla paylaşmanın haklı gururunu yaşıyorsunuz. İçinizde sürekli yazı yazmak ve yayınlamak isteği var, biliyorum. Ama bu iştiyakınız bu şekilde devam etmez. Azalmaya başlar. Yavaş yavaş haftada 2-3 yazı yayınlamaya daha sonra da 2 haftada bir yazı yayınlamaya kadar geriler. Emin olun bahsettiğim şekilde olur.
Peki ne yapmalıyım? Kendimize bir program oluşturmalıyız. Kaleme aldığımız her yazıyı arka arkaya değil de belli bir plan dâhilinde yayınlamak düzenli olmamızı sağlayacaktır. Hem de google arama sonuçlarına pozitif yönde etki edecektir.
Haftada 2 ya da 3 yazı yayınlamak bence en ideali. Kısaca yazı yayınlama günleriniz olsun. Salı ve Cuma yazınızı yayınlamak içi bence ideal günler. Hafta sonu yazdığınızı Salı günü; hafta içi yazdığınızı Cuma günü yayınlayabilirsiniz.
Haftada 5 yazı da yayınlayabilirsiniz. Lakin sürekli bu sıklıkta yazı yayınlayabilecek misiniz? Yazınızı klavyeye alırken yeterince üzerinde durup kaliteli bir içerik oluşturabilecek misiniz? Bu sorulara cevabınız evetse haftada 5 yazı da yayınlayabilirsiniz.

  1. Al Gülüm, Ver Gülüm: Bu madde başlığı biraz nahoş olsa da Türk Blog Dünyasını özetler nitelikte. Aslında 7. maddeye “Etkileşimde bulunmak” yazacaktım. Fakat tam olarak gerçeği yansıtmadığından kullan(a)madım. Maalesef bir çok Blogger diğer bloglara yorum yapmaktan şiddetle kaçınır. Kendi bloguna gelen yorumlarda da yorumcunun “web site” adresini bağlantı şeklinde düzenlemez. Kıskançlık mıdır, hırs mıdır bilemiyorum. (bence bu davranışı sergileyenler 15-22 yaş arası kimseler)
Peki biz ne yapmalıyız? Sizinle aynı eksende kurulmuş olan blog sitelerini ziyaret edip gelişmelerini yakından takip edin, yazılarını okuyun ve kesinlikle yorumlarınızla katkıda bulunun. Bazen yazdığınız yorumun bir yorum değil de bir blog yazısı uzunluğunda olduğunu fark edeceksiniz. Aslında siz bu davranışlarınızla hem kendinizi geliştirmiş hem de ilham almış olacaksınız. Konu bulmakta güçlük çektiğiniz zamanlarda etkileşimde bulunduğunuz blog size ilham olacaktır. Tabiî ki yorumlarınızla bıraktığınız ipuçlarını(blog sitenizin adresini) takip eden bloggerlar kesinlikle sizin blog sitenizi ziyaret edip inceleyecektir.

  1. Ölçemediğin Şeyi Geliştiremezsin:Artık bir şeyler şekillenmeye başladı. Yazılarımızı yazıyor ve yayınlıyoruz. Yazdıklarımıza yorumlar alıyoruz. Başlangıçta olmasını istediğimiz şeylerdi bunlar. Fakat insanoğlu her zaman daha fazlasını ister. Bu noktaya kadar gelişme gösteren bir bloggerın bundan sonraki hedefi google sıralamasında ilk sayfada çıkmak.(Hatta birinci sayfa ilk sıra desem yeridir) Daha fazla ziyaretçi çekmek, daha çok okunmak vs. İşte bu yüzden artık bize sayısal veriler ve istatistiki bilgiler lazım.
Nasıl yapabilirim?  Zor gibi görünse de bunu bizim yerimize profesyonel düzeyde ve ücretsiz sağlayan iki hizmet var. Google Webmasters ve Google Analytics. Bu iki hizmeti nasıl kullanmanız gerektiğini anlatan yazılar “blog hocam”da mevcut. Ziyadesiyle istifade edebilirsiniz. Bu arada 2. maddeye atıfta bulunarak hatırlatayım; blogspot google hizmetidir ve google ürünleri ile son derece uyumludur. Ücretsiz wordpress kurduysanız bu iki hizmeti kullanamazsınız.

  1. Hedefinden Şaşma, Kendin Olarak Kal: Artık başarılı bir blog yazarısın. Ziyaretçi oranı, takipçiler ve yazılarına gelen yorumlar tatmin edici bir sayıya ulaşmış durumda. Muhtemelen ilk zamanlar aklında hiç olmayan para kazanma fikri artık yavaş yavaş kendini belli etmeye başlamıştır. Önce makul ölçülerde bir reklam yayınlarsın. Sonra üst köşelerde bir yere daha reklam… Derken tıklanma oranını arttırmak için ziyaretçi çekmek adına kendi prensip ve çizginin dışına çıkmaya başlarsın. Derken yavaş yavaş blog warez,crack,magazin,oyun gibi paylaşımlardan çöpe dönüşür.
Bilmem anlatabildimi mi? Anlatabildiğimi sanmıyorum. Ama 9. maddenin örnekleri sanal alemde fazlası ile mevcut. Bir süre sonra blog sitenizin para kazanmak hırsı yüzünden çöplüğe döndüğünü fark edip hobilerinizi devam ettirmek adına yeni bir blog sitesi açarsınız. Gurkanca.com ve gurkanbilgisu.com bence bunun güzel örneklerinden.

 
  1. Onuncu ve Son Madde: Bu madde sizsiniz.
Kim ben miyim?Evet sizsiniz. Başarılı bir blog oluşturmada bireysel farklılıklar göz ardı edilemez. Göz ardı etmedim de zaten. Ayrıca yakın zamanda açtığınız blog siteniz başarılı bir blog haline gelirse bu yazıya noktayı siz onuncu maddeyi yazarak koyabilirsiniz.

Yorum Gönder

 
Top